Hipertansiyon
Genç kuşakta bile sık sık karşılaştığımız önemli bir problem.
Uzun yıllar Anestezi ve Koroner Yoğun Bakım Ünitesinde nöbet usulü çalıştım. Yoğun bakım ünitesinde birçok hastayı takip etmek ve uykusuzluk neticesinde tansiyon şikayetlerim ortaya çıktı ve birçok tetkikten sonra bana “Esansiyal Hipertansiyon” teşhisi ile önce 1, sonra ilerleyen zamanda 2 tane tansiyon ilacı başlandı. Yıl 2005.
1 yıla yakın bu ilaçları kullandıktan sonra ilaca bağımlı yaşamak istemediğim için, fitoterapi ile kendime tedavi uyguladım. Aralıklarla ilaçlarını kestim ve 6 ay sonra ilaçsız bir yaşama merhaba dedim.
15 yıldır tansiyon ilacı kullanmıyorum
Hipertansiyon İle mutfakta savaştım ve bitkileri bilinçli bir şekilde kullandım.
Siz de yapabilirsiniz.
Post içeriğinde paylaştığım bilgilerin tamamına internet sitemde ki köşe yazımdan ulaşabilirsiniz.
Unutmayın !
Hipertansiyon sessiz bir katildir.
Yüksek Tansiyon ile Mutfakta Savaşın
Medya Ege – 03.08.2018
Fitoterapist – Homeopat, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Hekimi Serdar Özgüç’e göre tansiyon hastalarının baş tacı yapması gereken besinler hakkında açıklama yaptı.
Fitoterapist – Homeopat, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Hekimi Serdar Özgüç’e göre tansiyon hastalarının baş tacı yapması gereken besinler: Ispanak, kabak çekirdeği, avokado, yulaf ezmesi, muz, kiraz, kayısı, şeftali, turunçgiller, pekmez kefir, badem, dereotu, lahanagiller ve incir.
Günümüzde bir çok insan, kurtulamadığı hastalığına bitkisel çözüm arıyor. “Hipertansiyonu doğal olarak azaltmak mümkün mü” sorusu en çok dile gelen sorulardan.
Bazı doğal ve bitkisel tedavilerin yüksek tansiyonu önlemede ve kontrol altına almada olumlu etkileri bilimsel makalelerle kanıtlandı. Konunun uzmanlarından biri de Fitoterapist Dr. Serdar Özgüç.
Tıbbi bitkilerle tedavi uzmanı Özgüç, “Bazı bitkiler doğru zamanda ve doğru dozda kullanıldığı taktirde hipertansiyonda, sentetik ilaçlarla birlikte daha etkili olabilecek etken maddeler içerir” diyor.
“Yüksek tansiyon, birçoğumuzun karşılaştığı bir problemdir ve kontrol altına nasıl alınacağını anlamak zor olabilir. Bugün toplumda, reçeteli ilaçlara biraz daha hızlı ulaşıyoruz. Oysa bazı doğal maddeler hastalığı önlemede ve yenmede çok etkili” yorumunda bulunan Dr. Özgüç, erken teşhise ve doktor kontrollerine de vurgu yapıyor:
“Hipertansiyon, dünya çapında yetişkinlerin yaklaşık yüzde 30’unu etkiler. Kontrol altına alınamayan hipertansiyon beyin kanaması riskini arttırır. Sık yapılan tansiyon kontrolü ile erken ölümler önlenebilir” diyor.
Sessiz Katil
“Sessiz katil” olarak adlandırılan hipertansiyon dünyada en sık görülen hastalıklardan. Obezite, diabet ve hipertiroidi hastalarında hipertansiyon görülme sıklığı daha fazla. Fitoterapist Serdar Özgüç, kalıtımsal faktörlerin, sigaranın, aşırı alkolun, stresin, uyku bozukluğunun, depresyonun ve hareketsiz bir yaşamın hipertansiyonu tetikleyen en önemli faktörler olduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Hipertansiyonu olan hastalar daha az tuz(sodyum) almalı ama bununla beraber, kabuklu kuruyemişler ve bakliyatlar, ıspanak, kabak çekirdeği, avokado, yulaf ezmesi yiyerek daha fazla magnezyum, muz, kiraz, kayısı, şeftali, yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller ve pekmez yiyerek daha fazla potasyum, yoğurt, parmesan peyniri, ayran ve kefir, kabak, badem, dereotu, lahanagiller, incir yiyerek daha fazla kalsiyum tüketmelidirler”
Kötü hücrelerin saldırısını geri püskürten şahane meyve
“Bu besinler dışında hipertansiyonu önlemek için neler kullanabiliriz” sorusuna Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Hekimi Serdar Özgüç’ün yanıtı şöyle:
Keten tohumu: Kalp-damar sağlığı için keten tohumunun soğuk pres sabit yağı kullanılmalıdır. Keten tohumu sabit yağı önemli Omega- 3, 6 ,9 kaynağıdır. Hipertansiyon ve kalp hastalıklarının riskini azaltır. Kötü huylu kolesterolü düşürür. Almanya’da yapılan klinik çalışmada günde 30 g kabuğu alınmış keten tohumunun kendisinin veya günde iki defa birer tatlı kaşığı sabit yağının yemeklerle beraber tüketilmesi neticesinde tansiyon değerleri yüzde 10’dan fazla düştüğü tespit edilmiştir. Fakat sürekli ilaç kullananlar keten tohumunu doktorlarına danışmadan kullanmamalı. Çünkü bu tıbbi bitki ilacın emilimini etkileyeceği için ilaçlarla aynı anda kullanılmamalıdır.
Nar: Günde 50 ml nar suyu içilmesi karaciğer hücrelerini, kötü hücrelerin saldırısından yani oksidatif stresten korur böylece karaciğer yağlanmasını engellediği gibi, nar suyunun içerisinde bulunan kalp ve dolaşım problemlerinde etkilidir. Yapılan klinik araştırmalarda yüksek kan basıncını düşürdüğü kanıtlanmıştır.
Sarımsak: Oksidatif stresi önleyen, kalp ve damar sağlığı için çok önemli bir besin kaynağı olan bir tıbbi bitkidir. Belirli bir antihipertansif etkisi vardır, çok sayıda çalışma kan basıncı değerlerini yüzde 10 kadar düşürdüğü konusunda birleşmektedir. Sentetik hipertansiflerin etkisini arttırır, buna ek olarak damar sertliğini önleyici etkisi bulunmaktadır. Geleneksel kullanımda özellikle hipertansiyonda sarımsağın limon suyu ile birlikte kullanılması tansiyonun hızlı bir şekilde kontrol altına alınmasında etkilidir.
Tansiyonun mihenk taşı kereviz
Zeytin yaprağı ekstresi : Yaprağının içeriğinde bulunan bir bileşen olan “Oleuropein” maddesinin tansiyon düşürücü etkiden sorumlu olduğu yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır. Ayrıca trigliserit seviyelerini de düşürebilme özelliğine sahiptir.
Kereviz: Vücutta stres hormonu olarak bilinen kortizol, zaman zaman kontrolsüz salınımı nedeniyle olumsuz sağlık sorunları meydana getirebilmektedir. Kereviz hem kortizol seviyelerini azaltarak hem de idrar söktürücü etkisiyle tansiyonun düşürülmesine etki eder,
Siyah üzüm çekirdeği ekstesi: İçeriğinde bulunan Resveratrol, en güçlü antioksidan bileşiklerden bir tanesidir. En çok siyah üzümün kabuğunda ve çekirdeğinde bulunur. Damarların yaşlanmasını önler ve damar elastikiyetini koruyarak hipertansiyonu engeller.
Kuşkonmaz: Geleneksel kullanımda toprak üstü kısımları yani otu, haşlanarak yenir. İyi bir folik asit kaynağıdır ve içeriğinde birçok mineral bulunur. Probiyotik bakterilerin gelişimini sağladığı için bağırsaklar açısından faydalıdır, kan şekerini düşürücü etkisi vardır. İçeriğinde bulunan “L- Asparaginik asit” isimli aminoasit böbrek faaliyetlerini arttırır ve böylece idrar söktürücü etkisi ile de tansiyonun düşürülmesine katkı sağlar.
Böğürtlen, ahududu ve mineraller, damar sertliği ile savaşıyor
Quercetin: Özellikle kapari, kıriğdesi, yabanmersini, lahana, ayva, turunçgiller, böğürtlen, ahududu, brokoli,elma, soğan ve siyah üzümde bulunur..Yangıyı ve oksidatif stresi azaltarak damar sertliği riskini önler, kötü huylu kolesterolü düşürür, hafif hipertansif hastalarda tansiyonu belirli oranda düşürür.
Selenyum: Taş köprü sarımsağında ve brezilya cevizinde oldukça fazla miktarda bulunur. Kuvvetli bir antioksidan olup, toksik maddeleri ve serbest radikalleri vücuttan atarak damar çeperinde birikmesine engel olmak suretiyle hipertansiyonu engeller. E vitamini ile birlikte kullanılması etkinliği artırır.
L – Arginin: Kan dolaşımı için çok önemli bir aminoasittir. Doğrudan nitrik oksit üretir. Nitrik oksit ise kan damarlarını genişleterek kan akışını rahatlatır ve böylece damar çeperini koruyarak hipertansiyonu ve kalp hastalıklarını engeller.
Fitoterapist Dr. Özgüç, hastaların bu doğal ürünleri ve tıbbi bitkileri, doktorların danışmadan kullanmamaları gerektiğinin özellikle altını çiziyor.
Hastalıklar
- Alerji
- Akciğer ve Solunum Sistemi
- Bağırsak Hastalıkları
- Cilt Hastalıkları
- Diyabet
- Hemoroid Tedavisi
- Hipertansiyon
- Kanser
- Karaciğer ve Safra Kesesi
- Romatizmal Hastalıklar
- Nöroloji Hastalıklar
- Mide Hastalıkları
- Mide Asit Yetersizliği
- Prostat
- Tıbbi Detoks
- Toksik Metaller
- Varis Tedavisine Bitkisel Destek
- Yüksek Kolesterol
- Zihin Detoksu