Hürriyet – Temmuz 11, 2022 17:07
BİTKİSEL tedavi çoğu uzman tarafından günümüzde yabana atılmayacak bir etki alanına kavuştu, ancak bu alanda da bilinçli ilerlenmesi gerekiyor.
Kimyasal ilaç kullanmayı sevmeyen, doğal ve bitkisel tedavi yöntemlerini tercih edenlerin baş tacı… Her derdin ilacı gibi görülen sarı kantaronun yağı, tableti ya da çayı evlerde baş köşede. Cilde, saça, mideye, yanıklara, depresyona iyi geldiğine inanılıyor. Peki gerçekten sanıldığı gibi tüm bu dertlerin devası mı yoksa bu ilgi fazla mı abartılıyor? Konuyu uzmanı ile, Homeopat/Fitoterapist Dr. Serdar Özgüç ile konuştuk.
BİNDEBİRLİK OTU
Özgüç, Türkiye’nin birçok yerinde yetişen ve oldukça popüler hale gelen ve “binbirdelik otu” olarak bilinen sarı kantaronun, antidepresan, antiseptik ve yara iyileştirici etkisinin olduğunu, tıbbi çay, çeşitli yöntemlerle standardize edilmiş tabletler (özüt) ve yağlı maserat olarak birçok kullanım şekli bulunduğunu söyledi. Ancak kullanan kişilerin bazı yanılgılara düştüğünü önemle vurgulayan Özgüç, bu konuda bilgi kirliliği olduğunu belirten Özgüç, bitkinin kullanım alanine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Sarı kantaron tıbbi bitkisinin özel olarak hazırlanmış tentürleri ve standardize edilmiş özütleri hafif-orta dereceli depresyonda kullanılırken, zeytinyağı ile masere edildiğinde haricen kullanımda ciltteki yangılar, yaralanmalar, dermatit, egzama, hemoroid, romatoid artrit, hafif yanık ve güneş yanıklarında etkilidir. Yangı gidericidir. Bu oluşan karışım yaralarda, diyabetik ayakta, hemoroid tedavisinde, iltihaplı romatizma ağrılarında, cilt yanıklarında çeşitli formülasyonlar şeklinde haricen kullanılır. Ayrıca bu yağlı maserat hem kendi başına hem de aynısefa veya kudret narı yağlarının karışımı ile ağızdan oral yolla alındığında da mide ülseri ve gastritte de tedaviyi destekleyici özelliğe sahiptir. Sarı kantaron maseratı ile birlikte oral yolla alınan alkolde çözünmüş propolis ürünlerinin kullanılması egzama ve sedef hastalığında tedaviyi etkinleştirir.Sarı kantaronun standardize edilmiş özütleri, gerginlik, sinirsel huzursuzluk, depresyon, çocuklarda gece idrar kaçırma ve özellikle menopozun yarattığı sıkıntı durumlarda ağızdan oral yolla kullanılır. Sarı kantaronun özütü “hiperisin” içerir, hafif ve orta derecede depresyonda etkinliği kanıtlanmıştır.
İLAÇLA KULLANIRKEN DİKKAT
Sarı kantaronun serotonin miktarını artırmasından dolayı antidepresan ilaçlarla aynı anda alınmaması gerektiğini belirten Özgüç, “Bununla beraber sarı kantaron özütleri, doğum kontrol hapları, tansiyon ilaçları, astım ve kanser ilaçları ile birlikte kullanılmamalıdır” dedi. Depresyon için de muhakkak doktor tavsiyesi ile kullanılması gerektiğini dile getiren Özgüç, tıbbi çay olarak kullanılmasının da doktor kontrolünde olması gerektiğini aktararak, “Kontrolsüzce ve yüksek dozlarda sarı kantaron çayının içilmesi hipertansiyon krizlerine ve karaciğer işleyiş bozukluklarına sebebiyet verebilir. Sarı kantaron çayının içilmesi depresyon ve sinirsel gerginliği gidermez. Tıbbi çayının antidepresan özelliği bulunmamaktadır” diye konuştu.
AÇIKTA SATILANLAR
Açıkta satılanlarından uzak durulması gerektiğini, yüze sürüldükten sonar güneşe çıkılmamasını tavsiye eden Özgüç, yağın kırışıklıklar üzerinde etkisinin bulunmadığını dile getirerek, ameliyat, sünnet ve radyoterapi sonrasında iz kalma oranını azalttığını ve iyileşmeyi hızlandırdığını kaydetti. Özgüç, hemoroid için de kullanılabileceğini, saça canlılık ve parlaklık verdiğini ancak dökülmeye ve kırıklara karşı etkisinin bulunmadığını, sedef ve egzama gibi cilt hastalıklarının tedavisini desteklediğini belirtti. Sarı kantaronun bağımlılık yapmadığını da sözlerine ekleyen Özgüç, tıbbi amaçlı tüm kullanımlarda doktor tavsiyesi almak gerektiğinin altını çizdi.