Hürriyet Aile – 10.04.2019

Yeşil çayın tozu olan Matcha, Doğu Asya ülkelerinde çok rağbet görüyor. Bedene faydaları inanılmaz. Antioksidanlar, amino asitler ve anti-kanser bakımından çok zengin. Bu toz aynı zamanda yağ yakıcı özelliğiyle kilo kaybında da yardımcı role sahip.

Yeşil çay yaprakları ultra ince toz haline getirildiğinde “Matcha”ya dönüşüyor. 800 yıldan daha uzun bir süre önce Çin ve Japonya’da bir “meditasyon içeceği” olarak keşfedildi. Bu yeşil toz, undan 10 kat daha ince! Geleneksel çay yapımlarının aksine, Matcha’nın üretiminde çay yaprağının gövdeleri ve damarları kullanılmaz. Tıpkı kahve gibi kafein içerir, ancak sayısız amino asit nedeniyle bedeni dengeleme etkisi bulunuyor.

Binlerce yıllık geçmişi bulunan ve Japon çay seremonilerinin başlıca içeceği olan Matcha, son yıllarda ülkemizde çok tanındı. Yeşil çayın (Camellia Sinensis) farklı tekniklerle işlenmesi ile elde edilen matcha, “yeşil çayın pudrası” veya “yeşil çay ekstraktı” olarak da bilinmekte.

TAŞ DEĞİRMENLERDE ÖĞÜTÜLÜYOR
Matcha’yı elde etmek için çok zorlu bir süreç yaşanıyor. Yeşil çay henüz hasat edilmeden 50 gün önce, çay yapraklarının üzeri siyah örtülerle kapatılıyor. Çay bitkisinin güneş görmemesini sağlayan bu örtüler, bitkinin fotosentez yapmasını zorlaştıyor. Zorlanarak fotosentez yapan bitki daha fazla klorofil üretmeye başlıyor. İşte bu basit teknik ile insan sağlığına yararlı “fenolik bileşikler” bitki içinde hızla artıyor. Hasat zamanı, makas teması olmadan elle toplanan, istenmeyen lif ve damarlarından ayrıştırılan bitki, taş değirmenlerde öğütülüyor. 400 mikronluk eleklerden geçecek kadar ince partiküllere dönüşüyor. Çayın bu formu nedeniyle eski dilde “çay pudrası” ifadesi yer almış. Öğütme işleminin temel amacı, bitkinin içindeki fenolik bileşiklerin suya karışmasını kolaylaştırmak, böylece vücuttaki emilim kapasitesini arttırmak. Bunun yanı sıra, öğütme işlemiyle acı ve buruk tadı da hafifletiliyor.

ÇOK FAZLA ANTİOKSİDAN İÇERİYOR
Bir bardağı 10 bardak yeşil çaya eş değer görülen matcha, yeşil çaydan 60 kat fazla, C ve E vitamininden de 100-25 kat daha fazla antioksidan içeriğine sahip. Gelişen endüstri ile bedenimizde çok fazla toksik madde birikiyor. Hastalıklara karşı güçlü olmak, enerjimizi uzun yıllar devam ettirebilmek bedenimizi toksik birikimden arındırmamıza bağlı . İşte matcha, toksik maddelerin atılması, kanserden korunma, grip virüslerinin çoğalmasının engellenmesi ve yağ yakımına katkı sağlayarak obeziteye karşı koyma gibi bir çok sağlık destekleri sağlıyor. İnsanlarda yapılan klinik arastırmalar matcha’nın içerisindeki antioksidanların aterosklerozu, özellikle de koroner arter hastalıklarını önleyebileceğini ve kalp ritim bozukluklarının düzeltilmesine destek olabileceğini gösteriyor. Oksidatif stres, hipertansiyon, insülin direnci ve metabolik sendrom ile de olumlu yönde yakın ilişkili. Bu hastalıklar sizde mevcutsa, düzenli olarak Matcha tüketin.

KİLO VERMEYE YARDIMCI OLUYOR
Matcha rahatlamanızı sağlar, kilo vermenize yardımcı olur ve sizi güneşin olumsuz etkilerinden de korur. Ayrıca, Matcha’da yatıştırıcı ve dengeleyici bir etkiye sahip olan L-Theanine gibi amino asitler de var. Aynı zamanda ergenlik döneminde çocuklarda ders çalışma, sınav hazırlığı gibi süreçlerde iyi bir konsantrasyon düzeyi sağlıyor. Yetişkin bireylerin günde 2 kere kulplu cam veya porselen bardak ile 12 yaş üstü çocukların ise 1 kere içmesi önerilmekte. Macha kesinlikle konsantre olmanıza, iç huzuru benimsenize, kendinize ve çevrenizdeki dünyaya saygı duymanıza yardımcı olur. Tıpkı Uzak Doğu kültürlerinde olduğu gibi matchanın da ülkemiz mutfaklarında kalıcı bir yer edinmesini temenni ediyorum.